Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, ikinci dönemine halkın güçlü desteğiyle başladı. Yol, su, köprü gibi temel sorunları çözüme kavuşturduklarını belirten başkan, kadın kooperatifi, gezici kreş ve sosyal hizmet projeleriyle toplumun her kesimine dokunduklarını söyledi. Tarihi yapıları gün yüzüne çıkarıp turizme kazandıran Öküzcüoğlu, “Kendi kendine yeten, yaşanılabilir bir şehir. Havasıyla solunabilir bir hava. İçilebilir suyuyla var olan bir şehir. Yeşil alanlarıyla nefes alan bir şehir yaratmaya çalışıyoruz” dedi.
* İkinci döneme güçlü bir destekle girdiniz. Seçim sürecini ve halkın desteğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
İlk dönemde yaklaşık 3 bin farkla seçimi kazanmıştık. Bu dönem fark 8 binin üzerine çıktı. Demek ki yaptığımız hizmetlerle vatandaşlarımızın gönlüne girmeyi başarmışız. Bundan sonra da hizmetlerimizi artırarak, halkımızla daha fazla bir araya gelerek daha çok gönüle girmeye çalışacağız.
‘KIRSALDA EN BÜYÜK SORUN YOL VE KÖPRÜYDÜ’
* Göreve geldiğiniz ilk günden beri sürekli sahadasınız, esnafın ve yurttaşın sizden ne gibi istekleri oluyor?
İlk günlerden itibaren yurttaşın taleplerini dikkate alıyoruz. Kırsal mahallelerde yol, köprü, sulama ve sosyal alan eksikliği gibi kronik sorunlarla karşılaştık. 22 köprü yaptık. 1 milyon 350 bin metrekare kilit parke döşedik. Bakkal Şükrü evi büyük kent müzesi haline geldi. Alakent evimizi satın alarak yaklaşık iki sene önce yedi milyon lira gibi bir rakam harcadık. Orayı da Alaşehir Kongresi evi haline getiriyoruz.
* Kadınlara, çocuklara ve üretime destek veriyorsunuz, ne gibi projeler var?
Kurulan kadın kooperatifi ciddi başarı elde etti. İki yıl önce 75 bin TL olan ciro, geçen yıl 1 milyon 750 bin TL, bu yıl ise 5 milyon TL’ye çıktı. Hedefimiz 10 milyon lira ciro. Kadınlara yönelik tekstil atölyesi kurduk, üretici pazarlarında tezgâh tahsis ettik. Kadın ve aile müdürlüğü yoktu. Şu an kadınlarımıza psikolojik destek, danışmanlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Dost Eller Mağazası’nı açtık. Yaklaşık 1150 ailemize destek olduk. İçlerinde cezaevinde eşi olanlar, eşini kaybetmiş kadınlar da var. Kadınlara yalnız olmadıklarını hissettirmek için çalışıyoruz. Çocukları nitelikli evlatlar olarak yetiştirmeye çalışıyoruz. Dağ köylerimizde hiç kreşle tanışmamış çocuklarımız var. Gezici kreş bir çözüm oldu. Voleybol, basketbol, dans, ritim, tiyatro, halk müziği, saz, bağlama, gitar, satranç gibi birçok alanda kurslarımız var. Belediyecilik anlayışımız sadece fiziki projelerle sınırlı değil; sosyal belediyeciliğe de büyük önem veriyoruz.
* Alaşehir tarihi çok önemli biraz bahsedebilir misiniz?
Alaşehir’in tarihi ve kültürel değerlerinin gün yüzüne çıkarılması için de yoğun çaba harcıyoruz. Dört sosyal tesis, iki rekreasyon alanı yaptık. Antik tiyatro ve tapınak kazılarına başladık. QR kodlu bilgilendirme levhalarıyla turistleri bilgilendiriyoruz. Çevre konusunda da ciddi adımlar attık. Alaşehir’in çöpleri daha önce doğaya dökülüyordu ancak yapılan çöp transfer istasyonu ile sorun tamamen çözüldü. Artık çöplerimiz Manisa’daki bertaraf tesislerine gidiyor. Enerji üretiliyor, geri dönüşüm sağlanıyor.
‘KÖY ENSTİTÜLERİ CUMHURİYETİN YURTTAŞ YARATMA PROJESİYDİ
* İçme suyu projenizden bahsedebilir misiniz?
Büyükşehir belediyesi ile birlikte 200 milyon liralık bir proje başlattık. Depo sistemiyle susuz günler tarih olacak.
* Köy Enstitüsü modeline ilişkin güncel tartışmalar devam ediyor, siz ne düşünüyorsunuz?
Eğitimde üretim temelli modellerin önemi çok büyük. Köy Enstitüleri sadece eğitim değil, Cumhuriyetin yurttaş yaratma projesiydi. Bugün hâlâ anılıyor olması tesadüf değil.
* Deprem gerçeği ile karşı karşıyayız Alaşehir için neler söylemek istersiniz?
Alaşehir’in aktif fay hattı üzerinde 300 sondaj ve 30 hendek çalışmasıyla zemin resmi olarak haritalandı, yeni yapılaşmanın bu verilere göre şekillendirilecek. Yeni imara açtığımız 2700 dönümde depreme dayanıklı şehir planlıyoruz.
* Nasıl bir Alaşehir istiyorsunuz?
Yerinde istihdam modeli artık dünyada yaygın. Biz de yerinde üretilsin, yerinde tüketilsin, yerinde istihdam edilsin istiyoruz. Kendi kendine yeten, yaşanılabilir bir şehir. Havasıyla solunabilir bir hava. İçilebilir suyuyla var olan bir şehir. Eğitim problemlerini çözmüş, trafik-otopark sorunları olmayan, yeşil alanlarıyla nefes alan bir şehir yaratmaya çalışıyoruz. Hedefimiz bu.
