Yaygın kanının aksine çocuklarla cinselliği konuşmak için ergenliği beklemeye gerek yok.
Çocukların bu konuya yeterince hazırlanmaları bedensel, ruhsal, duygusal ve zihinsel gelişimleri için oldukça önemli görülüyor.
Diğer yandan, küçük yaşlarda istismar ve ilerleyen yaşlarda partnerleri tarafından şiddet görme risklerine karşı korunuyorlar.
Uzmanlar cinsellik konusunun sadece üreme davranışlarından ibaret olmadığını da vurguluyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) cinsel eğitim hakkında hazırladığı uluslararası rehberde cinsellik, değerlerden insan haklarına oldukça geniş kapsamda sekiz temel konuyla ilişkilendiriliyor.
Peki farklı yaşlardaki çocuklarla cinsellik hakkında nasıl konuşulmalı?
"İNSAN HAKLARINA GİRİŞTE ÖNEMLİ BİR KAZANIM"
Cinsellikle ilgili iletişim erken dönemlerden itibaren başlıyor. Bu dönemde öne çıkan konulardan biri bedene saygı.
UNICEF'e göre çocuklar beş yaşından itibaren bedensel hakları öğrenebiliyor ve bedenleriyle ilgili sınır çizebiliyor.
BBC Türkçe'ye konuşan Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAP Vakfı) Cinsel Sağlık Eğitim Programı Koordinatörü, ebeveynlerinin ve yakınlarının bebeklikten itibaren çocukların özel alanına saygı duymasının önemini vurguluyor:
"Çocuk genel olarak değerli olduğunu biliyor. Bedenin tüm bölgelerin özel ve ona ait olduğunu öğreniyor. Bunun sonucunda diğer insanların da aslında değerli, özel olduğunun farkına vardığında bu, zaten insan haklarına giriş noktasında çok önemli bir kazanım oluyor. "
Aksi durumundaysa çocuklar için riskli sonuçlar doğabiliyor.
Yıldırım, yetişkinlerin çocukları rızası dışında öpmesi ya da onlara dokunmasının çocuğa "Yetişkinler bana istediği zaman, istediği şekilde dokunabilir" mesajı verdiğini söylüyor.
Yıldırıma'a göre bir diğer önemli mesaj da çocuğun ebeveynlerine ve bakım verenlerine her konuda soru sorabileceğini bilmesi.
"Yanıtını bilmiyorsak ya da hazırlıksız yakalandıysak, çocuğa cevabı araştıracağımız sözünü verip, kendimizi hazırlayıp mutlaka geri dönmeliyiz."
YIldırım ayırca küçük çocuklar için öğrenme fırsatları ortaya çıktığında bunlara doğru yanıt vermek gerektiğini söylüyor.
"Çocuk hamile bir kedinin karnının neden şiş olduğunu sorduğunda bunun onun yaşına uygun bir şekilde yanıtlanması gerekiyor" diyor.
Buna göre, çocuğu geçiştirmek, kaçamak yanıtlar vermek gibi tepkiler çocukların sonraki seferlerde bu konuyu güvenle konuşması olasılığını azaltıyor.
Getty ImagesTAP Vakfına göre çocukların yaşı büyüdükçe cinsellik konusunda internete danışma olasılığı artıyor.BBC Türkçe'ye konuşan cinsel sağlık alanında uzman Rayka Kumru, çocukların ailelerinden yanıt alamadıklarında yanlış kaynaklara inanmaları olasılığının arttığını kaydediyor.
Avustralya'daki Curtin University'den seksoloji yüksek lisans derecesi olan Kumru, çocuklarda henüz cinselliğe dair bir olumsuzluk, önyargı ve korku oluşmadan önce, ebeveynlerinden kendi kültürel değerleri ve görüşlerine paralel olarak bilgi edinmelerinin ilerleyen yaşlarda iletişim kurmalarını kolaylaştırdığını söylüyor.
Kumru bunun ayrıca çocukların "olumsuz bir durumda ebeveynlerinden destek almalarına da vesile olduğunu" söylüyor.
"EBEVEYNLERİN TEK RAKİBİ GOOGLE"
Uzmanlara göre ailelerinden tutarlı ve sağlıklı yanıtlar alamayan çocukların internete yönelmesi olasılığı artıyor.
"Ebeveynlerin tek rakibi Google" diyen Kumru, "Yetişkinlerin bile Google'a bir soru sorduğu zaman kafalarının ne kadar karıştığını tahmin edebiliyoruz" uyarısında bulunuyor.
Kumru, çocukların, **** gibi kaynaklardan bedene, toplumsal cinsiyet rollerine, cinselliğin nasıl işlediğine dair yanlış bilgi edinmelerinin önünün açıldığını belirtiyor.
TAP Vakfının bu yıl Türkiye genelinde 9-14 yaş grubundaki 500'den fazla çocuğun katılımıyla yaptığı araştırmaya göre, çocukların yaşı büyüdükçe cinsellik konularında internete yönelme olasılığı artıyor.
Çocukları 9-11 ve 12-14 yaşları olmak üzere iki gruba ayıran çalışmada katılımcılara bu konularda bir soruları olduğunda kime danıştıkları soruldu.
İlk grupta kimseye sormadığını söyleyenlerin oranı yüzde ikiyken, ilerleyen yaşlarda bu oran yüzde 4'e çıktı.
Psikolojik danışmanlara sorma oranı ise yaş büyüdükçe yüzde 13'ten yüzde 7'ye düştü.
İnterneti kaynak olarak görenlerin oranı 9-11 yaş grubunda yüzde 2'den 12-14 yaş grubunda yüzde 7'ye yükseldi.
Her iki yaş grubunda da ailesine danıştıklarını söyleyenlerin oranı yüzde 60'ın üzerindeydi.
"SADECE SAĞLIK KONUSU HALİNE GETİRMEK BİR NEVİ SANSÜR"
Ancak uzmanlara göre, ailelerin bu konuda yeterli bilgi sahibi olduğunu söylemek zor.
Şenay Yıldırım, sahadaki gözlemleri ve farklı araştırmaları birlikte değerlendirerek ailelerin cinsellik eğitimini okuldan ya da sağlık kurumlarından beklediklerini söylüyor:
"Ancak bir işbirliği olması gerekiyor. Çocuklara danışabilecekleri alanların açılması gerekiyor. Kapsamlı cinsellik eğitimini sadece sağlık konusu haline getirmek de bir nevi sansür uygulamak anlamına geliyor."
"Aslında cinsellik sosyal, fizyolojik ve psikolojik bir konu. Eğitim kurumları, aileler ve sağlık kurumlarının bunu işbirliği halinde yürütmesi gerektiğini düşünüyoruz. "
ÇOCUKLARLA NASIL KONUŞMAK GEREKİR?
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan çocuk, genç ve erişkin psikiyatristi Prof. Dr. Bengi Semerci ise cinselliğin bir kez konuşup bitecek bir konu olmadığını vurguluyor.
Bununla birlikte hangi yaşta olurlarsa olsunlar, çocuklarla konuşurken dikkat edilmesi gereken önemli noktaları şu şekilde sıralıyor:
Cinsellik sadece bedenle ilgili değildir: Çocuklar cinselliğin sadece bedenleri ile ilgili olmadığını öğrenmelidir. Bu nedenle, cinsellikle birlikte onlara sevgiyi de anlatın. Çocukların cinselliği aynı zamanda sorumluluk, yakınlık ve sevgi ilişkisi olarak öğrenmesi önemlidir.
Cevaplarınızı olabildiğince basitleştirin: Çocuğunuz soru sorduğunda, kısa ve basit bir şekilde cevaplayın. Açıklamayı yaparken çocuğun yaşını düşünün. Çocuklar cevaplarını istedikleri soruları sorarlar, onlara sorduklarından fazla bir şey söylemenize gerek yoktur.
Dokunmanın türlerini anlatın: Çocuk sarılmanın hoş bir davranış olduğunu bilmeli. Bununla birlikte size ve arkadaşlarına ne şekilde dokunmasının uygun olacağını öğrenmeli.
Değerleri anlatın: Çocuklar değerleri erken yaşta öğrenir. Kadınların ve erkeklerin birbirlerine nasıl davranmaları gerektiğini anlatın.
Diğer kaynakların kontrolü: Çocuğunuzun cinselliğe ilişkin bilgi sahibi olduğu tek kaynağın siz olmadığınızı unutmayın. Cinsel içerikli yayınlar, şarkılar, kliplerle ilgili olarak her zaman seçici olmalısınız.
"CİNSEL ORGANLARIN BİYOLOJİK İSİMLERİNİ KULLANIN"
Sakin ve rahat olun: Çocuğunuz en tuhaf soruyu sorduğunda bile sakin olmaya çalışmak ve çocuğu yargılamadan merakına saygı duymak gerekir.
Soruyu tam anlayın: Çocuğunuz bir soru sorduğunda hemen uzun bir konuşmaya başlamayın. Önce çocuğunuzun sorduğu şeyi tam olarak anladığınızdan emin olun.
Sorularını yargılamayın: Çocuğunuzun sorusu ne olursa olsun, bunu nereden öğrendiğini sorgulamayın ve yargılamayın.
Mahremiyeti öğretin: Çocuğunuzun, insanların özel zamanlara ihtiyaç duyduğunu anlamasını sağlayın. Kapınız kapalı olduğunda girmeden önce vurması gerektiğini öğretin. Siz de onun kapısı kapalıyken aynısını yapın.
Cinsel organların biyolojik isimlerini kullanın: Çocuk söyleyebildikten sonra, cinsel organlara başka isim takmak anlamsızdır. Bu nedenle, üç yaşından sonra, ebeveynler doğru anatomik isimleri kullanmalıdır.
Cinselliği konuşmaya erken başlayın: Küçük çocuğunuza burnunun, ağzının yerini öğretirken "Bu senin penisin" ya da "Bu senin vajinan" şeklinde, cinsel organlarının da yerini öğretin. Büyüdükçe üzerine bilgi eklemeniz kolaylaşır.
Bir sonraki dönemi açıklayın: Çocuklarla cinsellik hakkında konuşurken bir sonraki gelişim dönemiyle ilgili de kısaca konuşun. Çocuklar vücutları hızla değiştikçe kaygılanırlar.